beha ulaş karakişi ile röportaj
İşte Taşımacım uygulamasını yazan 19 yaşındaki harika genç: Beha Ulaş Karakişi

Huzurlarınızda genç yazılımcı 19 yaşındaki Beha Ulaş Karakişi 
.
Gurur duyuyorum böyle gençleri gördükçe, geleceğe umutla bakıyorum.
.
Arkadaş grubuyla oynadığı bilgisayar oyunlarını, nasıl daha eğlenceli hale getirilebileceklerini konuşuyorlar önce. Bu oyunların kodlama sayesinde değiştirebileceğini öğreniyor Ulaş ve oyunlarda değişiklikleri yapmaya başlıyor. Sonra, “sıfırdan nasıl oyun geliştirebilirim”i araştırmaya başlıyor. YouTube üzerindeki kodlama dersleriyle, kendini geliştirmeye başlıyor. Sonra yazılım tutkusu haline geliyor.
.
11 yaşında ilk oyununu yazmış Ulaş. Yine 11 yaşında, Singapur’da 48 saate oyun yazma yarışmasında (GameJam) birincilik ödülünü kazanmış. 15 yaşında ilk kurumsal kod yazılımını deneyimlemiş. Daha sayamadığım pek çok başarı ve deneyimin var. Genç yaşında pek çok tecrübe edinmiş… Bravooo yürekten kutluyorum.
.
Şimdi 19 yaşında ve kendi uygulamasını yazarak, Öznur Karaman ile kendi girişimleri Taşımacım’ı kuruyorlar.
.
Baştan sona kendi yazdığı uygulaması Taşımacım’ı, insanların cep telefonlarından, 45 dakikadan az bir sürede, sabit fiyatlı, nakliye hizmeti kiralayabilecekleri bir sistem olarak tanımlıyor Ulaş.
.
Kendisi gibi yazılıma meraklı gençlere, önce İngilizce’yi çok öğrenmelerini, sonra yazılım konusundaki meraklarını kullanmaları ve sürekli araştırma içerisinde olmalarını öneriyor. Yolu açık olsun Ulaş’ın ve onun gibi azimli bütün gençlerin!!!

Ulaş müthişsin! 11 yaşında ilk oyununu yazmışsın. Yine 11 yaşında, Singapur’da 48 saate oyun yazma yarışmasında (GameJam) birincilik ödülünü kazanmışsın. Daha sayamadığım pek çok başarı ve deneyimin var. Ve henüz 19 yaşındasın! Şimdi de kendi uygulamanı yazıp Türkiye piyasasına girdin. Bravooo bravoooo!
-Çok teşekkür ederim. Bu, benim hayatta en sevdiğim şey! Bulduğum fikirlerin insanların kullandığı bir ürüne dönüşmesi çok hoşuma gidiyor. Beni heyecanlandırıyor ve motive ediyor. Taşımacım uygulamasının kafamızda dolaşan fikirlerden, böyle bir noktaya gelmiş olması da harika!

KÜÇÜKKEN OYNADIĞIMIZ BİLGİSAYAR OYUNLARINI ELEŞTİRİYOR, “DAHA NASIL EĞLENCELİ HALA GETİREBİLİRİZ” DİYORDUK. 10 YAŞINDA OYUNLARDA DEĞİŞİKLİKLER YAPMAYA BAŞLADIM
SONRA KODLAMA ÖĞRENDİM

Seni tanıyalım…
-Ne anlatayım kendimle ilgili? 10 yaşında yazılımcı olmaya karar verdim! Bir arkadaş grubumuz vardı -ki halen görüşüyoruz- oynadığımız oyunları eleştiriyor, “daha nasıl geliştirilebilir ve eğlenceli hale getirilebilir” bunu konuşuyorduk. Bu oyunların kodlama sayesinde değiştirebileceğini öğrendim. Yani o oyunlarda eksik bildiğim yerleri tamamlayabileceğimi. Değişiklikleri yapmaya başladım. Oyun çok daha keyifli hale geldi. Sonra, “sıfırdan nasıl oyun geliştirebilirim”i araştırmaya başladım. YouTube üzerindeki kodlama dersleriyle, asıl kodlama öğrenme serüvenimi başlattım. Sonra bu, benim tutkum haline geldi. Hala boş vaktim olduğunda, internet üzerinden bir kodlama videosu açar izlerim. Bugüne kadar pek çok oyun yazdım.

Singapur’da düzenlenen 48 saatte oyun yazma yarışmasında birinci olmanın sana katkısı ne oldu?
-Çok yararlı bir sosyal aktiviteydi. Tanımadığım insanlarla ilk iletişimi kurmak benim için biraz zor oluyor. Bu yarışmaya, öğretmenimin tavsiyesi üzerine başvuruda bulunduğumda katılabileceğim bir grubum yoktu. Ben de “tek kişi olarak yarışırım” diye düşündüm. Ama yarışma günü, benim gibi grubu olmayan 5 kişiyle tanıştım ve bir grup oluşturduk. Hepsi farklı ülkelerden geliyordu, herkes çok cana yakındı. Koordineli çalıştık ve 48 saatin sonunda değerlendirilen 4 kategorinin her birinde 1. sıraya yerleştirildik. Genellikle yalnız çalışmayı seven ve toplu çalışmalardan kaçınan biri olarak, takım çalışmasının önemini fark etmiş oldum.

15 YAŞINDA KURUMSAL BİR KODUN NASIL YAZILDIĞINI ÖĞRENDİM

Yarışma sana yeni kapılar açmış. Avustralyalı bir yazılımcının teklifiyle 15 yaşında ilk kurumsal proje deneyimini de yaşamışsın…
– Evet. O yarışmadan sonra birkaç arkadaş hep iletişimde kaldık. Birbirimizle projelerimizi paylaşıyor gerektiğinde, birbirimize yardımcı olup tecrübelerimizi aktarıyorduk. Daha önce yapmış olduğum bir proje, arkadaşlarımdan birinin ilgisini çekti ve beni, böyle bir projeyi hayata geçirmek isteyen bir şirketle irtibata geçirdi. Birlikte çalıştık o şirketle. O deneyimde, kurumsal bir kodun nasıl yazılması gerektiğini de öğrendim.

ORTAOKULU VE LİSEYİ SİNGAPUR’DA OKUDUM. İNGİLİZCE ANADİLİM GİBİ OLDU. KODLAMADA İLERLEMEK İSTİYORSANIZ, ÇIKAN YENİ TEKNOLOJİ VE GÜNCELLEMELERDEN SÜREKLİ HABERDAR OLMANIZ GEREKİYOR. İYİ İNGİLİZCE ŞART!

Ortaokulu, liseyi Singapur’da okumuşsun. Sana ne kattı?
-Beni dünya vatandaşı yaptı. Bir de İngilizcem çok gelişti. Neredeyse ana dilim gibi oldu. Türkçe yazılım kaynakları bulmak neredeyse imkânsız, sınırlı sayıda bilgi var. Ama bu alanda kendinizi sürekli güncel tutmanız gerekiyor. Yeni çıkan teknoloji ve güncellemelerden sürekli haberdar olmanız gerekiyor, o yüzden İngilizce şart. Bir başka artısı, harika bir bilgisayar matematiği dersi öğreten hocam oldu. Rol modelimdir. Çok şey öğrendim ondan. Zaten yarışmalara da o yönlendirdi beni.

Peki ne oldu da Türkiye’ye döndün?
-Üniversiteyi zaten Singapur’da okumak gibi bir düşüncem hiç olmadı. Şu an Işık Üniversitesi’nde, bilgisayar programcılığı okuyorum.

Ailen ne diyor bütün bu başardıklarına?
-Bilgisayar, küçüklüğümden beri takıntımdı. İşin içine yazılım da girince, bilgisayar başında harcamış olduğum süre artmaya başladı. Bu yüzden önce tedirgin oldular. Ama projelerimi, ödüllerimi, yazılım konusundaki tutkumu da görünce, onlar da destek vermeye başladı. Son yıllarda yazılım sektörüne rağbet yüksek olduğundan, onların da onayladığı bir meslek seçimi oldu.

TAŞIMACIM İNSANLARIN CEP TELEFONLARINDAN, 45 DAKİKADAN AZ BİR SÜREDE, SABİT FİYATLI, NAKLİYE HİZMETİ KİRALAYABİLECEKLERİ BİR SİSTEM
UYGULAMAYI 4-5 GÜNDE YAZDIM

Gelelim yeni işine, Taşımacım uygulamasına. Senden dinleyelim, nedir bu Taşımacım?
-Taşımacım, insanların cep telefonlarından, 45 dakikadan az bir sürede, sabit fiyatlı, nakliye hizmeti kiralayabilecekleri bir sistem.
Öznur, sana hayalindeki projeyi anlattığında ne hissettin?
-Çok heyecanlandım. Böyle bir uygulamanın başından sonuna yazılımında yer almak benim için kaçırılmayacak bir şanstı. Bu iş yükünün altından kalkabileceğimden emindim, bunu da kendisine söyledim.

Ne kadar zamanda yazdın?
– Aklımızdaki fikirleri oturttuktan sonra yaklaşık 4-5 gün içerisinde, kendisine prototipi yolladım.

Bu uygulamayla hedefleriniz neler?
– Hizmet ağımızı genişleterek, tüm Türkiye’ye bu hizmeti sağlayabilmek ve insanlara küçükten büyüğe parça eşyalarının A noktasından B noktasına taşınmasının, gözde büyütüldüğü kadar büyük bir çaba olmadığını göstermek.

Senin gibi yazılıma meraklı çocuk ve gençlere ne tavsiye edersin?
– Yazılım konusundaki meraklarını kullanmaları ve sürekli araştırma içerisinde olmalarını.

Gelecek planların neler?
-Her ne kadar, Taşımacım ile oyun sektöründen, hizmet ve uygulama sektörüne kaymış gibi görünsem de bir gün tekrar geri dönüp bir oyun stüdyosu kurmayı hayal ediyorum. Muhtemelen ileride ağırlıklı olarak oyun sektöründe yol almak istiyorum.

*Yazı, Ayşe Arman’ın Blog sayfasından alınmıştır.