öznur karaman ayşe arman röportajı

Taşımacım’ı 19 yaşındaki yazılımcı ortağım Ulaş’la kurdum

İçimizden Kadınlar serimiz uzun bi ardan sonra kaldığı yerden devam ediyooooo💫💫 Fırsat buldukça yapmaya, sizi şahane kadınlarla tanıştırmaya devam. Bugün konuğum: Öznur Karaman
.
İskenderunlu, 9 Eylül Üniversitesi, Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi mezunu.
Üniversitede okurken, dil öğrenmek için Avustralya’ya gidiyor. Dönüşte uçak Singapur’da duruyor. İniş esnasında o kadar gemiyi görünce, “Ah keşke, burada yaşasam!” diye geçiriyor içinden. Şansa bakın ki bir yıl sonra kendini Singapur’da buluyor.
.
10 yıldır da Singapur’da yaşıyor. Kurumsal hayatına, annesiyle yaptığı bir telefon konuşmasıyla “elveda” diyecek kadar cesur ve yeniliklere açık bir kadın Öznur.
.
Annesiyle yaptığı o konuşmada, Singapur’da kullanılan bir uygulamadan bahsediyor. Annesi “Keşke bizde de böyle bir uygulama olsa IKEA’dan, Letgo’dan aldıklarımızı taşıtsak. Hep nasıl taşıyacağız derdine düşüyoruz” diyor. İşte bu cümleler Öznur’un kafasında bir kıvılcım çakıyor. Veeee Taşımacım uygulamasının ilk adımı böyle atılıyor.
.
Öznur, cesur olduğu kadar gençlere de inanan, onları destekleyen bir kadın. Hemen 19 yaşındaki yazılım dahisi Ulaş’la paylaşıyor fikrini. Ulaş fikri beğenip, bir hafta içerisinde taslak bir app oluşturunca, şirketlerini kuruyorlar. Aralarında muhteşem bir uyum var. Birbirlerini tamamlıyor gibiler… Ulaş’ın da ilham veren bi hikayesi var. Bir sonraki postta okuyacaksınız.
.
Ben de deneyimledim Taşımacım uygulamasını. Telefonumdan çağırdım. Nereden nereye taşınacağını seçtim. Hangi büyüklükte araç istediğimi ve taşımak için kaç kişiye ihtiyacım olduğunu seçtim. Büyük bir yemek masası ve 8 sandelye taşıdım. Eşya taşımanın Uber’i gibi düşünün! Başkalarını bilemem, ben çok faydalandım. İstanbul trafiğinin en yoğun olduğu saatte çağırdım, kısa bir sürede geldi panelvan. İşim görüldü
.
.
Onlarla da bu sayede tanıştım. Sizlerle de tanıştırmak istedim. Bu arada uygulamadaki “evcil hayvanım var” seçeneğini işaretleyip, evcil hayvanıyla yolculuk yapanlar, aynı zamanda ENCANDER Derneği’ne bağışta bulunmuş oluyor. Bunu da çok kıymetli buluyorum. Sosyal faydaya inanan, çalışmayı, üretmeyi seven bu genç girişimcinin yolları açık olsun…

Seni tanıyalım…
– Ben Öznur Karaman. 10 yılı aşkın süredir Singapur’da yaşıyorum. 9 Eylül Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi mezunuyum. Denizleri ve gemileri hep çok sevdim. Senelerce kuru yük gemilerinde operasyon yönettim. Cesur ve yeniliklere açık biriyim. Bir süre önce, Singapur’da eşya taşımayla ilgili sorunların kolaylıkla çözümlendiğini bir hizmetle tanıştım. O kadar beğendim ki bu hizmeti Türkiye’ye getirmeye karar verdim. 19 yaşındaki yazılımcı ortağımla Taşımacım’ı kurdum. Kuruluş hikayemizi de annem ateşledi aslında!

Ay dur, çok hızlı anlattın… Singapur nerden çıktı? Seni oraya hangi rüzgar attı?
-9 Eylül’de okurken, dil öğrenmek için Avustralya’ya gittim. Dönerken uçak, Singapur’da stop over yaptı. İniş esnasında o kadar gemiyi görünce, “Ah keşke, burada yaşasam!” dedim. Şaka gibi ama 1 yıl sonra Singapur’da yaşıyordum! Bazen dilek kapısı açık oluyor, kalbinizden geçirdikleriniz gerçek oluyor. Eski eşim kaptandı. Singapur’da iş buldu, birlikte geldik. Denizcilik okuduğum için ben de hemen işe girdim. Senelerce denizcilik sektöründe çalıştım. Şimdi yine kaptan olan ikinci eşimle evliyim. Hala Singapur’da yaşıyorum. Ama kurumsal hayata “elveda” dedim, artık girişimciyim.

Peki kurumsal hayatta çalışırken girişimci olmak ne alaka?
-Dedim ya, fitili annem ateşledi!

Nasıl yani?
-Singapur’da IKEA’dan alışveriş yaparken annem aradı. “Anne, dolap alıyorum. Eve gidim, onu kurarken ben seni ararım” dedim. Annem de “Eve nasıl götüreceksin, nasıl kuracaksın yavrum?” dedi. “Burada bir uygulama var. Arıyorsun. Aldığın eşyanın boyutlarına göre kısa sürede araç geliyor. Sen de o araca biniyorsun, taksi parası vermiyorsun, aldığın eşya ile evine gidiyorsun” dedim. Annem çok şaşırdı. “Aaa ne güzel! Keşke bizde de böyle bir uygulama olsa IKEA’dan, Letgo’dan aldıklarımızı taşıtsak. Hep nasıl taşıyacağız derdine düşüyoruz” dedi. İşte bu konuşmayla bende bu fikrin ilk kıvılcımı ateşlendi. Eve gidince, aldığım dolabı kurmak yerine hemen bunu araştırmaya koyuldum. Sistemin nasıl işlemesi gerektiğiyle ilgili derin araştırmalar yaptıktan ve fikrimi gerçekçi bir zemine oturttuktan sonra, tasimacim.com alan adını satın alarak bu uygulama fikrini hayata geçirmek için ilk adımı attım.

Annen olmasa, Taşımacım doğmayacaktı yani:)
-Aynen öyle! “Türkiye’nin böyle bir şeye ihtiyacı var” dedi annem. Anneler bilir! Ben de giriştim bu işe. Türkiye’de bazı firmalar taşıma işi yapıyorlar ama sistem Singapur’dakiyle aynı değil. Bizim sistem çok basit. Sadece adres detayları, araç ve yardımcı seçimi var. Sorularla kullanıcıyı yormuyoruz. Eşyanız giderken, siz de araca binebiliyorsunuz, sadece bir kişi olmak kaydıyla, eşyanıza refakat edebiliyorsunuz. Aslında bütün Asya ülkelerinde var bu sistem. Brezilya, Meksika ve Hindistan’da da var. Şimdi Türkiye’de de oldu. Taşımacım hem sürücüleri hem de müşterileri bir araya getirdiğimiz bir platform aslında.

Peki bu fikri hayata geçirmek için ilk ne yaptın?
-9 yaşından beri tanıdığım, şu an 19 yaşında ve ayrıca ortağım olan gerçek ve saf bir yazılım yeteneğine sahip Ulaş’ı aradım. Anlattım. Fikri beğendi, 1 hafta içerisinde taslak bir app oluşturdu. Sonra ben Singapur’da çalıştığım işten istifa ettim, Türkiye’de şirketimizi kurduk. Ve maceramız başladı.

Taşımacım tam olarak nasıl bir hizmet veriyor? Diğer taşıma şirketlerinden farkı ne?
– Biz, araç bazlı taşıma işi yapıyoruz. Mesela mobilya mağazasından bir yatak aldınız. Uygulamayı telefonunuza indirdikten sonra, hızlıca kayıt oluyorsunuz. Bulunduğunuz konumu giriyor ve eşyanın gitmesini istediğiniz konumu giriyorsunuz. Bir sonraki adımda, araç seçeneklerini ve fiyatları anında görebileceğiniz bir seçim ekranı karşılıyor sizi. Bu ekrandan, aldığınız eşyanın boyutlarına göre size en uygun aracı seçtikten ve ödemeyi yaptıktan sonra siparişinizi oluşturuyorsunuz. Bu adımlardan sonra sizin için hızlıca sürücü atanıyor, trafik durumuna göre araç, en kısa sürede bulunduğunuz konuma geliyor ve eşyanızı taşıyorsunuz. Bu kadar basit! Eşya taşıyan Uber gibi düşünün…

BİZ PARÇA EŞYALARINIZI TAŞIMAYA TALİBİZ! EVDEN EVE NAKLİYAT YAPMIYORUZ

Ama evden eve taşımacılık yapmıyorsunuz!
– Hayır. Evden eve nakliyat değil, parça eşyalarınızı taşımaya talibiz. Yani yüklemesi, indirmesi çok sürmeyecek eşyalarınızı. Sebebine gelince, dünya değişiyor, ekonomik şartlar da. Eskiden kapının önüne ihtiyacı olan alsın diye konulan eski buzdolabı mesela, şimdi ikinci el olarak satılıyor. Ve insanlar alıyor. Çünkü yenisi çok pahalı. İkinci el marketi bu şekilde gelişirken, bunu destekleyecek ve kolaylaştıracak platformlar gerekiyor. O buzdolabı nasıl taşınacak? Kolay ve hızlı bir biçimde, üstelik uygun bir fiyata. Sizin bir panelvan ya da kamyonete ihtiyacınız var. Peki o an bulabilir misiniz? Çağırsanız küt diye gelir mi? Bu taşımayı uygun bir fiyata gerçekleştirir mi? Tasımacım işte bu tarz ihtiyaçlarınızı çözmek için var.

“HENÜZ 19 YAŞINDA, SAKIN ONUNLA BÖYLE BİR İŞE GİRME!” DİYENLER OLDU… HİÇ ALDIRMADIM!

Uygulamanın yazılımcısı Ulaş’la yollarınız nasıl kesişti?
-9 yaşından beri tanıyorum Ulaş’ı. Onlar da Singapur’da yaşıyordu. Annesi, manevi annem gibidir. Türkiye’ye döndüler ama biz hiç kopmadık.

Peki, “19 yaşında bir çocuk o! Girme bu işe onunla” diyenler oldu mu?
-Olmaz mı? Yaşını öğrendiklerinde şoka giriyorlardı. Ama onu tanıyan, yetenekleri ve kapasitesini bilen benim. O yüzden ciddiye almadım kimsenin yorumunu. Ulaş’ın lügatinde “Yapamam” yoktur, “Nasıl yapabilirim?” vardır. Araştırır, öğrenir, uğraşır ve yapar.

Gerçekten bir haftada kafandaki sistemi yazabildi mi?
-Evet! Küçük bir dahi o! Araştırmayı yaptığım ilk akşam onu aradım, “Türkiye’de böyle bir şey yokmuş!” dedim, “Yapabilir misin?” “Yaparım Öznur Abla” dedi. 1 hafta sonra Ulaş’tan bana bir video geldi. Yapmıştı! Hemen start verdik.

Ulaş’la güçlerinizi birleştirmenin sana ne gibi artıları oldu?
-İkimiz birbirimizi tamamlıyoruz. Ben sistemli biri değilim, o sistemli. Ben panik olurum, o sakin. Teknolojik olarak, her şeyi o yönetiyor, ilişkileri ben. Benim insan ilişkilerim ve organizasyon yeteneğin kuvvetli. İkimiz de çok çalışkanız.

Taşımacım’ın en büyük artıları ne? Niye kullanalım Taşıcacım’ı?
-Kolay, hızlı ve pratik. Taşıma ayarlarken, kontrol sizde. Karşınızdaki birine, ne eşya taşınacak, şuydu buydu açıklaması yapmadan, aracı seçip, sürücünüzle eşleşip, direk onuna muhatap oluyorsunuz. Günlerce teklif beklemiyorsunuz, aldığınız fiyat net. Bir yerden 1000 lira, bir yerden 600 lira teklif alınca müşterilerin de kafası karışıyor. Bizde bu yok. Sistem; km hesabı, güncel trafik bilgisi, süre ve köprü geçişlerini otomatik olarak hesaplıyor. Taşıma için vereceğiniz fiyat belli. Eşyanızın yukarı taşınmasını isterseniz ekstra yarımcı ekliyorsunuz, ilk yardımcı şoför. Ama bir kişinin taşıyamayacağı büyüklükteyse ekstra yardımcılar ekleyebiliyorsunuz. Asansör olup, olmadığını işaretliyorsunuz. Bu ücretler de fiyatınıza anında yansıtılıyor. Çıkan bütçe sizin için uygunsa ödeme yapıyorsunuz. Sonradan bir sürpriz yaşamıyorsunuz. Sadece eşyalarınızı sardırmak isterseniz, sürücüyle uygulama üzerinden telefonla görüşüp, bununla ilgili pazarlık yapıyorsunuz. Ama istemiyorsanız, fiyat net.

Yanılmıyorsam, uygulamanız ayrıca evcil hayvan taşıması için ekstra bir özelliğe sahip…
-Evet. Pet Taşımacılığı adı altında, uçuk fiyatlar isteyen hizmet sağlayıcılarına karşı bir duruş ve daha iyi bir öncü olmayı amaçlıyoruz. Evcil hayvanlarını taşımayı düşünen müşterilerimiz için herhangi bir fiyat farkı olmadan tüm evcil hayvan sahiplerine ayrıcalıklı bir hizmet sunuyoruz. Büyük ırk köpeği olanlar mesela, arabaları yoksa zorlanıyorlar. Biz de dedik ki, “Bu hizmetleri oluştururken, doblo tarzı araçlarımızda eşyaları taşınan veya eşyasız müşterilerimiz, evcil hayvanlarını da taşıyabilsin!” Uygulamamızı kullanarak, evcil hayvanıyla yolculuk yapanlar, aynı zamanda ENCANDER’e bağışta bulunmuş oluyor. Umarım bu şekilde, sokak hayvanlarına biraz olsun bizim de katkımız olur!

KURU YÜK GEMİ OPERASYONLARI YÜRÜTME TECRÜBEMİN BANA KATKISI 7/24 ONLINE OLMAK DA BANA ZOR GELMİYOR

Kuru yük gemi operasyonları yürütme tecrübenin bu girişiminde sana faydası oldu mu?
-Olmaz mı? Hem de çok. Gemi operasyonu yapanlar bilir, zordur. Ben yaklaşık 10-15 geminin operasyonunu yapardım. Öyle olunca; gemi nerde-nereye gidiyor? ne yüklü? yakıtı, acentaları, kiracısı, gemi sahibi, bunların hepsi hafızanızda olmalı ve 7/24 ulaşılabilir olmalısınız. Taşımacım’da operasyonu yaparken aynı sistemi izliyorum. Sipariş, nerden nereye? Hangi sürücü atandı? Sürücü yola çıktı mı? Bir kere operasyon yaptıysanız, her türlü operasyona adapte olabilirsiniz. Ama bana sağladığı en büyük avantaj, mobil olabiliyorum. 7/24 online olmak da bana zor gelmiyor.

Şoförler mi müşteriler mi daha zor?
-Müşteriler daha zor:)) Şoförler ekmek parasının peşinde. İşlerini güzel yapıyorlar. Bizimle çalışan bütün sürücü arkadaşlarımızdan memnunum. Ama bazı müşterilerimiz, nasıl daha ucuza yaptırabilirim kaygısında. 9. kata koltuk taşıtıp, “Eee ben bir de ekstra para mı vereceğim?” diyenler var. 4 saat yüklemesi süren siparişte, sürücü ekstra isteyince sorun çıkartanlar var. Yazıktır günahtır, o insanların da can var! Zaten uygun bir fiyata hizmet veriyoruz. Ama inanıyorum ki sistem oturduktan sonra, müşterilerimiz de neyin ne olduğunu daha iyi anlayacak.

*Yazı, Ayşe Arman’ın Blog sayfasından alınmıştır.